Eğitimde Kontenjan Artırımı

Son zamanlarda eğitimde kontenjanların artırılacağına ilişkin haberler yeralıyor. Bu yazıda eğitimde kontenjanların artırılması yaklaşımını farklı bir bakış açısıyla değerlendirmeye çalışacağım …

Anaokulundan başlayarak doktora sürecinin sonuna kadar gidebilen bir eğitim sistemimiz bulunuyor. Tabii ki eğitimin sonu yoktur ve zorunlu eğitimin sonrasındaki ilerleme tercihe bağlıdır ancak bugün eğitim sistemine nasıl bakıyoruz ? Hangi yollara ne için sapıyoruz ? Tercihlerimiz ve/veya imkanlarımız doğrultusunda tırmandığımız eğitim basamakları sonunda bizi ne bekliyor ? Aldığımız eğitim ne kadar yeterli ?

Yukarıda listelediğim sorulara yenileri eklenebilir ve bu sorular çok çeşitli kaynaklara dayanılarak net cevaplar ile karşılanabilir. Ancak ben bu konuya biraz daha amatör bir açıyla bakmak istiyorum.

Eğitimde kontenjanlar artırılmalı mı ?

Çok basit bir soru bu ? Basitliğinden ya da aslında basit olarak görülebileceğinden dolayı çok kısaca “evet” olarak cevaplandırılan bir soru bu …

Bence,

  • Sadece üniversite mezunu sayısını artırmak amacıyla üniversite açılmamalı,
  • Ülkemizde çalışma sahası olmayan ve olmayacak konulara yatırım yapılmamalı,
  • Eğitim ve ilerleme dışında beklentiler ile eğitime yatırım yapılmamalı,
  • Eğitim hizmeti verecek yeterli kadro yok iken kontenjanlar artırılmamalı,
  • Biz yapalım nasılsa ihtiyaç olur” mantığı ile kontenjanlar artırılmamalı,
  • Eğitimini tamamlayan bir kişi ancak ve ancak herhangi bir başka kişinin çalışabileceği pozisyona yerleşebiliyorsa kontenjanlar artırılmamalı,
  • ve niceleri …

Eğer en uç eğitim yollarından geçmiş bir kişi ile temel eğitimden seviyesindeki bir kişi aynı işin başına geçiyorsa burada bir problem var demektir. En basit ve güncel örnek, bankacılık sektörü. Bugün banka gişelerinde çalışanların profiline baktığınızda her alandan gelen bir kişi görebilirsiniz. Belki tıp doktoru olup banka gişesine oturan yoktur … 😄 Şimdi bu bir başarı mı ? Buna bakıldığında yatırım yapılması gereken veya artırılması gereken nedir ? Bunu sormak lazım işte … Bence!

Peki, bir başka bakış açısı daha … Günümüzde üniversite mezunu olmak bir şart veya olmazsa olmaz gibi değerlendiriliyor. Uzmanlar, ara  elemanlar ve nitelikli/özelleşmiş çalışanlar nasıl yetişecek ? Ünversiteler bu ara kadrolara, aslında ara olarak gözüken ama kilit olan bu kadrolara, yönelik eğitim mi veriyor ? Hayır! Ara kadroların olmadığı bir organizasyonun başarılı olması, üretebilmesi mümkün müdür ?

Eğer kişiler mezun olduğu/bitirdiği alanda değilde başka alanlarda çalışmak istiyorsa o eğitim sisteminde bir problem var demektir! Ülkemizde kaç kişi kafe açmak istiyor ?

Eğer kişiler sadece o dönemin popüler mesleklerine yöneliyorsa veya en kötü ama gerçek örnek olarak televizyon dizilerinden yer alan mesleklere heves ediyorsa o eğitim sisteminde bir problem var demektir. En tanıdık örnek veterinerlik olacak sanırım! 😄

Eğer kişiler eğitimlerini bitirdikten sonra işsizlik sıkıntısı çekiyor ise orada çok temel bir sorun var demektir. Günümüzde her sene çok sayıda mezun veriyoruz ve bu mezunlar işsiz ordusu olarak ifade edilmeye başlanmış mağdurlar listesine daha diplomayı almadan kayıt yaptırıyorlar …

Eğer kişiler eğitimlerini tamamladıktan sonra yurtdışına gitmeyi bir ve tek çözüm olarak görüyor, yurt dışından kaldıkları sürede yapacaklarını bir şekilde geleceklerini garanti edeceğini düşünüyorsa yine bir problem var demektir. Yurt dışına çıktı geldi diye insanlara artı bir değer veriliyorsa burada bir problem var demektir! Çok başarılı çalışmalar yapanlar ve kendini özelleştirelenler bu yorum dışında tutulmalıdır …

Eğer kişiler tamamladıkları eğitimi hayata geçiremeyeceklerini veya ilgili işi yapamayacaklarını anladıklarından akademisyenliğe yöneliyorsa orada bir problem var demektir.

Eğer kişiler mesleklerini alabilecekleri veya aldıkları puanlara göre seçiyorsa orada bir problem var demektir.

Farklı bakış açıları olabilir … Mesela “biz eğitelim gerisini çocuklara bırakalım” gibi … Ancak bence başarılı bir eğitim sistemi, kişiye verilen eğitimin uygulama alanları ve uygulanabilir olduğu durumda kendini gösterir …

Kişisel düşüncem, herkese ulaşmak ve verilebilen en kaliteli eğitimin de ötesinde bir eğitim vermektir. Herkese ilgi duyduğu ve başarılı olabileceği alanda eğitim vermektir. Herkese güncel ve gelecek problemlere ışık tutacak kapasitede eğitim vermektir. Herkese mutlu ve huzurlu olabileceği olan bir işte olması için gerekli eğitimi vermektir. Herkese en azından eğitimsizlikten kaynaklanan problemlerin önüne geçebilecek düzeyde eğitim vermektir.

Ancak gerçekçi olmak gerekirse, içinde bulunduğumuz durumda kontenjanların artırılmasından önce mevcut durumdaki problemler analiz edilmeli ve bunlara çözümler bulunmalıdır. Aksi takdirde işsizler ve mutsuzlar ordusu giderek büyüyecektir. Parlak kişiler yurt dışında çalışmak üzere ülkemizden ayrılacaktır ki bu da eğitim sistemindeki en büyük başarısızlıktır.

Yeni alanlar açılabilir, bazı alanlara yatırımlar yapılabilir. Bunlar çeşitli gerekçeler ile açıklanır ve desteklenir. Mesela günümüzde nanoteknolojiye doğru yönelme sözkonusudur. Bu alandaki çalışmalar ülkemizi ve ilgili şirketleri çok iyi konumlara getirebilir. Benzeri şekilde bilgi teknolojileri ve genel anlamda teknoloji de ilerlemektedir. Ancak bunlar yapılırken örnek olarak bir bilgisayar mühendisinin standart bir maaş ile programalama kölesi olarak çalıştırılacağı senaryolar hayal edilmemelidir …

Atılacak her adım, yapılacak her değişiklik ülkemizin ve gençlerimizin geleceği için çok iyi hesaplanmalıdır … Bu hesaplar günümüz gerçeklerine ve geleceğe göre planlanmalıdır … Sağlam dayanak noktaları olmayan her değişiklik bir yerden sonra problemlerin ortaya çıkmasına veya büyümesine yol açacaktır …

comments powered by Disqus
Hugo ile oluşturuldu.
Stack teması Jimmy tarafından tasarlandı