Ucuzluk. Ucuzcuyuz. Sık söylendiğinde insanın ağzının büzüşmesine yol açan ancak hayranı olduğumuz şey, ucuzluk … Mağazalarda ucuzluk, alışverişte ucuzluk, ucuz işçi ve daha niceleri. Ucuzluğun peşindeyiz. Ama aslında neyin peşindeyiz ?
İş yaptırmak zor zanaat. İşi yapmak ne kadar zor ise işi birine yaptırmak veya teslim etmek en az o kadar zor. Neden ? Çünkü yapılması gereken bir iş var ve siz ne kadar özenli, hevesli, düzenli veya istekli çalışıyor olsanızda konunun uzmanı değilseniz işi bilene yaptırmak durumundasınız. Ben bilgisayar yüksek mühendisi olarak açık kalp ameliyatı yapamam. Hoş kapalısını 😄 da yapamam ancak anlatmak istediğim mevzu, alanım dışındaki veya deneyimlerimin yetmediği veya uzman olmadığım alanda iş yapamam. Yapmamalıyım. Bir işin doğru ve düzgün olmasını, beni yarı yolda bırakmamasını istiyorsam doğru adresi bulmalı ve o adrese yönelmeliyim. Gerekenler ne ise …
Konuya her zaman olduğu gibi uzun bir giriş yaptıktan sonra ilk paragraftaki iddiama dönmek istiyorum. Aksini iddia etmek biraz hayalperestlik olur. İnsanlar ucuz olana yönelir.
Dönelim iş mevzusuna. Yukarıda dahsettiğim gibi iş yaptırmak zor. Ancak iş yaptırmak zorunlu. Çok fazla değişkenin ve hizmetin olmazsa olmaz olduğu günümüzde kişilerin özelleşmesi bu amaçla var. Ancak mevcut yaklaşım, yani ucuzculuk, burada da devreye giriyor. Bir işi ucuza yaptırmak, az vermek ve çok almak gibi hedefler konuyor yapılacaklar listesinin başına …
Peki nedir ucuza iş yaptırmak konusunda karşımızda olan. Ucuza yaptırmanın çeşitli parametreleri vardır. Ürün veya hizmet kalitesizdir, ucuza yaptırılabilir. İş yapan firma dardadır, batmak üzeredir, zordadır, ucuza yaptırılabilir. Rekabet vardır, ucuza yaptırılabilir. Eş dost durumları sözkonusudur ucuza yaptırılabilir. İşin devamı hesaplanmayarak hareket edilebilir, destek, hizmet sürekliliği planlanmaz ucuza yaptırılabilir.
Unutulmamalıdır ki, günümüz piyasasında bir anlamda kazan-kazan yaklaşımı esastır. Yani işin sahibi ve işin yüklencisi birlikte kazanır. Ancak ne kazanır bu sorgulanmalıdır ? Buna cevap işin sahibinin tercihi olacaktır.
İstisnalar hariç kimse kazancı olmayacak bir işi kabul etmez. Dolayısı ile çok uzuca iş yaptırıyorum diye sevinen iş sahibinin bunu gözardı etmemesi gerekir! Gerçekçi olmak gerekir. Çok ucuza iş yaptırırken işi yapanın kazanıyor olması ürkütücü olabilir. Traji komik veya istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Kalitesiz iş ve/veya işçilik ve/veya ürün ve/veya hizmet …
Kabul edilmelidir ki işe talip olanlar zaten baştan inebilecekleri rakamları çoktan belirlemiş olmaktadırlar. Kazandıkları aralıkları az, orta ve çok şeklinde isimlendirirsek işe talip olanın durumuna göre bu aralıklardan uygun olanında duracağı aşikardır. İnişlerle iş sahibinin gözü boyanacak ve iki tarafta zafer ilan edecektir. 😄
Fakat, ucuza iş yaptırmakla uygun iş yaptırmak birbirine karıştırılmamalıdır. Eğer bir iş yaptırılacaksa;
- işin tanımı iyi yapılmalı,
- iş için gerekenler belirlenmeli,
- olmazsa olmaz kalite koşulları belirlenmeli ve
- kaliteye özen gösterilmelidir.
Başarı ucuza iş yaptırmak değil, uygun iş yaptırmaktır. Kaliteden ödün vermeden ve işin tüm gereklilikleri karşılanarak iyi iş yaptırmak her zaman önemlidir. Bu sadece şirketin çalışma prensibi değil kişilerinde yaşam biçimi olmalıdır.
Ucuza iş yaptırmaya yönelik uyarlanmış bir örnekle yazımı bitiriyorum.
Ucuza iş yaptırma niyetlisi bir firma para kazanmayı hedefleyen bir firmaya işi verir. İş spor salonu duşlarının yapılmasıdır. İş bittiğinde düşük teklif verdiği için işi alan yüklenici çözümüyle iş sahibini şoke eder. Her iki kabine, kabinlerin ortasına gelecek şekilde bir duş seti konmuştur. Duş setlerine iki kabinden de duvarda açılan çeşitli delikler (sıcak su, soğuk su, armature erişim, vs) ile ulaşmak mümkündür. İş sahibi sonucu görünce şaşkınlığa uğrar ve yüklenici firmaya sorusunu yöneltir;
- İş Sahibi: Ne yaptınız siz burada ? Nasıl iş bu ?
- Yüklenici: Firmamızın ekonomik ve yenilikçi spor salonu duş kabini çözümü.
- İş Sahibi: İki kişi yanyana kabinleri kullanamayacak mı ?
- Yüklenici: Proje için ayırdığınız bütçeye en uygun çözümü ürettik.