2010 FIBA Dünya Şampiyonası ülkemizin ev sahipliğini yaptığı bir organizasyon ile devam ediyor. Bugün final maçı ile şampiyon belli olacak ve organizasyon tamamlanacak.

Açılışı ve organizasyon süresince yaşananları yorumlamayı düşünmüyorum. 😃

Yorumlamak istediğim bir başarı ve bu başarının nasıl kazanıldığı …

Eski yazılarımda da gündeme getirdiğim kendimizi aşağılama ve başarısızlığa alıştırma rutinleri gereği organizasyon öncesi ümitsizlik dalgası ile başladık.

Hatta kendimizi kötülemeye ve eleştirmeye o kadar alışmışız ki “Türkler Uçuyor” temalı Türk Hava Yolları reklamını bile 40 yıllık reklam eleştirmeni, 100 yıllık sahne sanatları ustası gibi yerden yere vurduk. Reklamın içeriği, desteğin anlamını ve yaratıcılığı algılayamadık. Bir başka başarı hikayesi olarak farklılığı ve içeriği ile çok takdir ettiğim reklamı burada yeri gelmişken paylaşmak istiyorum.

Bugün geldiğimiz noktada 12 Dev Adam, Milli Basketbol Takımımız, ev sahipliği yaptığı organizasyonda oynadığı tüm maçları kazanmış ve finale yükselmiştir. Grubunda oynadığı maçlarda istikrarlı bir performans göstermiş ve grubundan şans eseri çıkmadığını ispatlamıştır.

Eleme maçlarında ise klasik “buraya kadar yeter” yaklaşımı ile kaybetmeyi kabullenmiş bir yaklaşım ile maçlar izlenmeye devam etti.

Sonuçta geldiğimiz nokta da 12 Dev Adam, Milli Basketbol Takımımız, çok büyük bir çoğunluğun beklentilerini resmen boşa çıkararak ve inançsızlıklarından dolayı utandırarak finale çıkmıştır. Dünya Basketbol Şampiyonasında ABD ile final oynayacaktır!

Bazıları tarafından kabul edilemese de veya edilemeyecek olsa da ve hatta şans olarak yorumlanacak olsa da bu başarı aşağıdaki maddeler ile kazanılmıştır, bence;

• İnanarak, her maç sonucunda yaptıkları açıklamalarda da olduğu gibi başarmaya inanmışlardır!
• Çalışarak, Milli Takımımız tüm oyuncuları ve yöneticileri çok çalışmış, hastalık, sakatlık gibi problemlerin ekibi engellenmesine izin verilmemiştir!
• Başarı Hedefleyerek, Milli Takımımız başarıyı hedefleyerek mücadele etmiş, her bir başarının tarihimizde yeni bir dönüm noktası olacağını bilerek ve yetinmeyerek yoluna devam etmiştir.
• Destekle ve Destekleyenleri Görmezden Gelmeyerek, kuşkusuz seyirci çok büyük bir destek olmuştur. Her ne kadar ilk maçlar seyirci sayısının azlığı moralleri bozmuş olsa da özellikle son dönemlerde seyircinin inanılmaz desteği çok etkili olmuştur. Destek önemlidir! Her konuda. Takımımızda bu desteği görerek ve maç esnasında bile taraftar/izleyici ile etkileşimde olarak onları oyuna dahil etmiştir.
• Takım Olarak, en önemlisi takım olabilmektir aslında. Sonuçta bu oyun bir takım oyunudur. Tek kişilik bir gösteri değildir. Takım olabilmek çok önemlidir. Birlikte başarabilmek. Zaten genellikle yapamadığımız budur. Her maç sonunda oyuncularımız tüm takım adına başarıları kabul etmiş ve bir takım olarak başarılı olduklarını ifade etmiştir. Maça ağırlığını koyan bir oyuncu da olsa, oyunun kaderini bir oyuncu da belirlese takım olarak başarı üstlenilmiştir. Kimse ön plana çıkma veya kendini ayırma gibi bir bencilliğe düşmemiştir. Oyuncular birbirini desteklemiş ve tek yürek olmuştur.

12 Dev Adamın, Milli Takımımızın başarısından çıkarılacak çok sayıda ders bulunmaktadır. Çok güzel bir ders vermiştir 12 Dev Adam.

Çalışan kazanır, takım olan kazanır, inanan kazanır. 12 Dev Adam hepsini yapmıştır. Kazanacağına son saniyeye kadar inanmış kopmamıştır. Takım oyununu takım gibi oynamıştır. Bu organizasyon bu başarı için çok çalışmıştır.

Sözde kaderini kabullenmiş, çıkarlarına / duruma göre inanan ve takım olmayı takımları tutmaktan öteye yorumlayamayan insanların anlayabileceği bir yorum değil bu.

Bu başarı ve bu güzel heyecan için teşekkürler 12 Dev Adam! Daha nice başarılara! Bu başarılarda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Ülkemizin asıl ihtiyacı işte bu tip başarılar … Çok güçlü bir rakip ile karşılaşacağız. ABD, muhtemelen yenileceğiz ancak inanarak, takım gibi oynayarak ve diğer maçlarda gösterdiğimiz gayreti göstererek tamamlayacağız her karşılaşma benim için amacına ulaşmış karşılaşmadır.

Umarım şampiyon oluruz ancak olamazsak bile negatif enerji yaymaya programlı bazı çevrelerin/kişilerin çalışmaları sonucu elde ettiğimiz başarıları unutmamalıyız. Yazının başında belirttiğimi kendimizi sindirme çalışmalarının bir diğer ayağı maçı kaybettiğimiz durumda devreye girecek ve bu zamana kadar elde edilen başarıları silmeye çalışacaktır. Bu gibi oyunlara izin vermeyelim, başarılarımızı yaşayalım ve daha başarılı olmak için çalışalım. Aynen 12 Dev Adam gibi!

Son olarak Hidayet Türkoğlu’na saygı ve sevgiyle … 😃