Başarıya Giden Yolda Kendine Güven

Türkçemiz ne kadar da güzel bir dil. Farkında değiliz ve hatta neredeyse yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Aynı kelimeler ve aynı dizilimle farklı ifadeleri basit noktalamalar veya tonlamalar ile elde etmek mümkün.

Hayal kurarken yaşadığımız hüsranlar başlıklı bir kitap yazmaya başlasam kuponla dağıtılan ansiklopedi furyasını gölgede bırakır. Şu kısacık ömrümde buna inandım ve her geçen gün inancım kuvvetleniyor. Yanlış anşalışmasın, hüsranlı hayallere olan inancım kuvvetleniyor. 😄

Bağlantısız iki paragraf ve noktalama işaretsiz, vurgusuz bir başlık ile başladığım yazının nereye gideceğini yazılarımı takip edenler mutlaka anlamıştır. Ancak klasikleşmiş “kısa giriş” yaklaşımlarımdan birini daha sergileyerek konuya giriyorum.

Öncelikle, amacım kesinlikle motivasyon veya kişisel başarı hikayesi kitaplarında olduğu gibi “kendinize güvenin”, “10 kaplan gücünde çizgi karakter oluyorsa sizde 20 su aygırı gücünde olun” mesajı vermek değil. Zaten “gölgelerin gücüne gitmiyor” aksine sürekli olarak gölgeler kazanıyor bunu bilesiniz …

Yine, yeni, yeniden girişimlerinde bulunduğum projelerim gereği sürekli olarak farklı senaryolar ile karşılaşıyorum. Hatırlarsanız sitem içerisinde de farklı deneyimlerimi paylaşmayı kendime görev edindiğim gibi çoğunlukla kapalı uçlu bir şekilde paylaşıyorum.

Konuya henüz girememiş gibi görünebilirim ama mesajım oldukça net. Lütfen başlığı bir çırpıda ve olması gerektiği gibi okuyalım.

“Başarıya giden yolda kendine güven.”

Konu bu, gayet net. Herhangi bir yorum veya beklenti yok.

Deneyimlerim gösteriyor ki, başarıya giden bir yol üzerinde yürüyorsan, bazılarının nereye gittiğine dair bilgisi veya beklentisi olduğunu düşünmüyorum ve onları ayırıyorum 😄, öncelikle ve mümkünse sadece kendine güven.

Günümüzün bencilleştirdiği toplumlarında kendine güvenerek hareket etmekten daha anlamlı bir yöntem olamaz. Yazının başında da bahsettiğim gibi amacım “Kim korkar başarıdan” veya “Kişisel başarının sırları” tarzında bir yazı dizisi hazırlamak değil.

Başkasına veya başkalarına güvenerek değil kendinize güvenerek yola çıkın. Kendinize güvenmiyorsanız zaten tenezzül dahi etmeyin. Yolu değiştirin. Zannetmeyin ki kendinize güvensiz bir halde çıktığınız yolda size destek olacaklar veya benzeri bir pembe dünya klasiği yaşanacak.

Dost acı mı söyler bilinmez veya beni bir e-dost ve hatta yazar-dost olarak görüyor musunuz onu da bilemiyorum ama durum acı değil içler acısı …

Maalesef çok akıllıyız; genel bir durumu kurtarma, köşeyi dönme ama bunları yaparken “kıllarıma bırakın zarar gelmesini mümkünse esen rüzgarla ahenkle dans etsinler” beklentisi var. Yahu, sana öğretmediler mi “yokuşta akmayan ter”, “birlikten güç doğar”, “üretelim, çalışalım herkese faydalı olalım” ve daha nicelerini ? Sen nerede kaldın arkadaş ? Sürekli boş laf, goygoy, hayaller, üçkağıt …

Yol arkadaşı olacağız derken sen beni şoför, sahip olduklarımı da taşıma ajansı mal beyanı mı sandın ? Belirtmem gerekir şoför olmak öyle kolay iş değil.

Hep ifade ederim yine paylaşmak istiyorum. Ekip olmak, takım olmak ve aslında birlik olmak zordur. Günümüzde neredeyse imkansızdır. “Duygusal” dengeler bozulduğunda ekip olduğunu sananların takımları da ortaya çıkmaktadır. Dolayısı ile “biz çok tatlı bir takımız”, “ekibimiz başarıdan başarıya koşuyor siz bilmiyorsunuz” nidalarıyla kendinden geçen “hazıra konmuş” ceylanların beni anlamasını beklemiyorum.

Her işin başlangıcı zor olduğu için aslında burada ifade etmeye çalıştığım yaklaşım işin başında olanlara yönelik. Yoksa, yıllardır çalışan ve/veya kurulu düzen üzerine oturan yollar zaten farklı bir yazıya konu olur ancak …

Sözün özü, zaten güvenmeniz gereken “kendinize”, hayallerinizi gerçekleştirme noktasında daha çok güvenin. Kendinizi tartarak, geliştirerek ve takip ederek ilerleyin.

Yola, kendinize güvenerek çıkın, öncelikle ve sadece kendinize güvenerek … Taşıyabileceğiniz yükleri bilerek ilerleyin. Sizin adınıza kimsenin neredeyse hiçbir koşulda taşın altına elini koymayacağını bilin …

Licensed under CC BY-NC-SA 4.0
Son güncelleme 28 Jan 2013 22:00 UTC
comments powered by Disqus
Hugo ile oluşturuldu.
Stack teması Jimmy tarafından tasarlandı