Geçtiğimiz günlerde Çin tamamen kendi imkanlarıyla uzaya bir yörünge kapsülü yolladı. Operasyonun başarıları listelendiğinde; Çin’in kendi imkanlarıyla gerçekleştirilmiş olması, uzay yürüyüşü yapılması ve kapsülün başarılı bir şekilde dünyaya dönmesi listelenebilir.

Çin, ülkemizde; çin malı, pirinç lapası, kalabalık ülke, böcek yemeği, çekik gözlü insanlar ve benzeri olarak bilinir. Bunların hepsi basitlik ve hatta kötü olarak yakıştırılmış belki de doğruluk payı olan yaklaşımlardır.

Ancak Çin yürümeye devam ediyor ve çok önemli bir adım daha attı.

Uzay yürüyüşü nedir, ne işe yarar ve hatta yürüdünde ne oldu gibi yaklaşımları bir kenara bıraktığınızda;

• kendi imkanlarıyla uzaya yörünge kapsülü göndermek,
• operasyonda kullanılan bileşenleri olabildiğince yerli üretim kullanmak,
• operasyonu başarı ile sonuçlandırmak,
• uzay yürüyüşü yapmak

gibi çok önemli maddelerin olduğu dikkati çekecektir. Daha önemlisi bunu yapabilen üçüncü (3.) ülke olmak büyük başarıdır.

Başarıyı göremeyenler için yakıştırmalar üzerinden basit yaklaşımlar ile ilerleyebilirim. Çin kalitesiz ürün yapan, taklitçi ve hatta ucuzluğu nedeniyle piyasamızı bitiren konumundaydı. Bu noktada sormak gerekiyor bu yakıştırmaların üzerine yapıştırıldığı bir ülkenin uzayda yürümesi mümkün mü ? Beklenen kapsülün daha ilk metrelerde erimesi, elbisenin delik olması ve hatta dönüş yolunda paraşütün açılmaması gibi senaryolar değil miydi ?

Demek ki neymiş ? Çin kaliteli iş yapabiliyormuş. Değerlendirme “kalitesiz” noktasında takılı kaldığı için biz bunu göremiyormuşuz. Aslında bakılması gereken “üretiyor” olmalarıymış. Öncelikle kalitesiz olduğu söylenen ürünler pazarlarımıza girmiş ama görünüşe bakılırsa yolda dünya standartlarında ürünler olabilirmiş.

Demek ki neymiş ? Yerli üretim ile uzayda yürümek bile mümkünmüş!