Bu yazıda gaz emisyonu yüksek araçlara iki bakışı değerlendirmek istiyorum.
Öncelikle gaz emisyonu yüksek araçla ne ifade edilmek isteniyor ona değinmek gerekir. Gaz emisyonu yüksek araçlar kilometre başına yaydıkları karbondioksit (C02) değerine göre belirleniyor. Tam değerler internette bulunabilir fakat özetleyecek olursak güçlü motorları bulunan ve/veya ağır taşıtlar bu sınıfta gösterilebilir. Arazi araçları, spor arabalar, şehir jipleri 😄 , vs.
Sanırım değineceğim bakış açılarını tahmin ediyorsunuz. 😄 O zaman hemen devam edelim.
Bakış Açısı 1
Öncelikle örnek bakış açısına ya da bence doğru olan bakış açısına değinmek istiyorum. İnternette okuduğum bir haber, Londra’da gaz emsiyonu yüksek araçların kalabalık alanlara girebilmek için ödemesi gereken ücret normal bir araç için 16$ iken 50$ olarak düşünülüyormuş. Burada bize uzak bir uygulama var. Uygulama congestion-charge, yani sıkışık alanlar için alınan ücret gibi özetlenebilir. Amaç bu alanlara giren araçlardan uygulama doğrultusunda bir ücret almak ve toplanan paralar ile ulaşım altyapısını desteklemek.
İki ayrım var; birincisi gaz emisyonu yüksek araçlar normal araçlar ile bir tutulmuyor ve bu araçları kullanmayı tercih edenlerin sisteme katkısının daha fazla olması hedefleniyor. Tercihlerinin sonucuna katlanmaları gerekiyor. Bu uygulama henüz hayata geçirilmemiş fakat gerçekleştirilmesi planlar arasında.
Bu uygulamadan ne anlamalıyız ? Basit. Gaz emisyonu yüksek araçlar dünyamıza normal araçlara göre daha fazla zarar vermektedir. Buna karşılık bazı adımlar atılmalıdır. Her araç sahibi çevre dostu araçlara geçene kadar bir şekilde bu sınıfta olan araçların tercih edilmesi engellenmeli ve tercih edenlerin sisteme katkısı arttırılmalıdır. Tabiiki alınan ücret doğaya verilen zararı geri döndürmeye yeterli olmayabilir, ama bir yerden başlamadıktan sonra artarak devam edebilecek çevre felaketlerin önüne geçmek mümkün olmayacaktır.
Fikir güzel fakat ayrım yapılması gerekiyor. Bir başka yorumda zorunlu olarak (ticari araçlar, büyük aileler için alınan büyük araçlar, vb.) yüksek emisyonlu araçları tercih edenlerin mağdur olacağı yönünde ifadeler yer alıyor. Doğru olabilir, o zaman çevre dostu araç üretilmesi için üreticilere baskı yapılması uygulanabilir çözüm olacaktır. 😄
Bakış Açısı 2
Değerlendireceğim ikinci bakış açısı tanıdık. Ülkemizden. En azından gözlemleyebildiğim kadarıyla aktarmak istiyorum.
Gaz emisyonu yüksek araç diye bir tanım tanıdık mı bilmiyorum ama birinci açıda sınıflandırılan araçlar bizde güç gösterisi. Büyük araçlara binmek, şehir içinde ciplerle dolaşmak, tek başına panelvan araçlar kullanmak bir lüks.
Önemli olan marka, model ve araca harcanan para …
Bencilliğin kendini gösterdiği bir alan daha. Sahip olduklarımızın veya sahip olmayı hayal ettiklerimizin çevremize vereceği zararları hesaplama zahmetini gösteremeyen biz, yine bu bencilliğimizin kurbanı olacağız …
Konuya Yorum
Bakış açılarını çarpıştırmayı düşünmüyorum. Gerek yok! Var mı ?
Bence, gaz emisyonu yüksek araçlardan çevre dostu araçlara geçiş mutlaka değerlendirilmesi gereken bir seçenek. En azından çevre dostu yaşama biçimi benimsenmeli. Bu konuda yapılabilecekler arasında; üreticileri yönlendirmek, toplu taşım araçlarını tercih etmek, ihtiyaçlarımı tanımlayıp araç tercihi yapmak ve çevremizi düşünerek yaşamak gösterilebilir.
Hangi anlamda olursa olsun, çevresine zarar veren insan geleceğine zaran veren insandır … Duyarlı olmalıyız …