Dün, 6 Ağustos 2011, Hiroşima’ya atılan atom bombasının 66. yılıydı. 66 yıl önce 6 Ağustos 1945 sabah 08:45’te Hiroşima’ya tarihteki ilk atom bombası atılmıştı …
Atılan bombanın şiddetiyle çok büyük bir yıkım ve katliam yaşandı … 140.000 insan hayatını kaybetti, şehir kullanılamaz hale geldi, radyasyonun etkisi ile toprak, hayatta kalan insanlar, hayvanlar çok büyük yaralar aldı … Çok büyük bir alanda, bombanın patlaması ve sonrasındaki etkileri nedeniyle uzunca bir süre yaşam inanılmaz / tarif edilemez etkilere maruz kaldı.
Askeri bir harekat olarak görünse de aslen siyasi baskı ile gerçekleştirildiği yönünde araştırmalar bulunuyor. Halkın bombanın atıldığı bölgeye toplanması için önceki dönem bombardımanların yönlendirici şekilde yapıldığı ifade ediliyor … Tarifi ve anlamlandırılması imkansız bir vahşet, katliam, soykırım ve daha niceleri …
Bu konuyla ilgili detaylı incelemeleri internette rahatlıkla bulabilirsiniz. Örnek olarak ilgili vikipedi sayfası veya google araması ancak ben yine konuya farklı bir açıdan yaklaşacağım.
66. yıl için yapılan konuşmalarda çok dikkat çeken ifadeler vardı. Özellikle bizimde ülke olarak okumamız, anlamamız ve değerlendirmemiz gereken ifadeler …
Törende yaptığı konuşmada Fukuşima’da yaşanan nükleer felakete değinen Kan, Fukuşima Nükleer Santralinde yaşanan çekirdek erimelerinin kendisini**, Japonya’nın nükleer enerjiye olan bağımlılığını sona erdirmesi gerektiği** konusunda ikna ettiğini söyledi.
Kan, “Nükleer gücün güvenli olduğu efsanesi hakkında ciddi şekilde düşüneceğim, kazanın nedenleri ve güvenliği sağlamak için esaslı tedbirler alınmasıyla, nükleer enerji santrallerine olan bağımlılığın azaltılması konularında tam bir inceleme yapacağım ve nükleer santrallere ihtiyaç duyulmayan bir toplumu amaçlayacağım” diye konuştu.
Konuşmasında _Japonya’nın yenilenebilir enerji kaynaklarını benimseyeceği ve nükleer enerjiye daha az itibar edeceği_ne ilişkin verdiği sözü tekrarlayan Kan, “Japonya ayrıca enerji politikasını en baştan tekrar ele almak için çalışıyor. Nükleer enerjinin güvenli olduğu efsanesine inandığım için derin bir üzüntü duyuyorum” dedi.
Teknolojisi, çalışkanlığı ve gelenekleri ile bilinen Japon Toplumunun geçmişinden ders alarak doğru/güvenilir yollar araması şaşırtıcı değil. En iyisini, en sağlamını ve diğer en’leri yaptığı yönündeki imajına karşılık hatasını değerlendirebilecek yüreklilikte olabilmek bence en büyük ve dikkat çeken nokta … Sorunu örtbas etmemek ve/veya yok saymamak ve/veya kestirip atmamak asıl saygı duyulması gereken …
Japonya Başbakanı Naoto Kan’ın da ifade ettiği gibi nükleer enerjiyi bizim çok iyi düşünmemiz gerekiyor … Alternatifleri, dışa bağımlılığı, geleceği, güvenliği, stratejiyi ve daha nice konu başlıklarını detaylıca incelememiz gerekiyor … En önemlisi; sanırım bunları benim söylememem gerekiyor …
Bir not daha, Hiroşima’ya atılan atom bombasının bir benzeri, ilk bombanın atılışından 3 gün sonra Nagasaki’ye atıldı …