İletişim çok önemlidir. İletişim kurduğunuz kişiye; mimiklerinizle, vücut dilinizle, vurgularınızla söylediklerinizin veya anlattıklarınızın yanında ek bilgiler verirsiniz.
Maalesef yaşadığımız sahte ve maskelerin ardındaki hayatlarla gerçekte anlatmak istediklerimizi karşımızdakine ifade edemiyoruz. Ancak vücut dilimiz, sesimiz, kontrol edemediğimiz tepkilerimiz, gözbebeklerimiz kısaca derinliklerde sakladığımız gerçekliğimiz kimi zaman kendini belli ediyor. Gerçekler su yüzüne çıkmasada küçük bir aralıktan göz kırpıyor.
İşte bu yazıda aynen yukarıda bahsettiğim küçük göz kırpmalara bir örnek olarak “telefondaki son ses” detayını yorumlamaya çalışacağım …
Teknolojinin ilerlemesi ile akıcı ve hızlı bir hayat sürmeye başladık. Uzaklar yakın oldu, bir hafta içerisinde yapılabilecek işler sınırlıyken şimdi bir saat içerisinde ne kadar çok iş bitirsek bizim için avantaj oldu …
İçinde bulunduğumuz koşturmacaya bedenen ve zihnen yetişmeye çalışırken bazen ayak uyduramıyoruz, atlıyor önemli detayları. Yazınında başlığına konu olan telefon buna en güzel örnek. İletişim ihtiyaçlarımızı karşılamadaki en önemli araç olan telefon …
Yukarıda farklı paragraflarda bahsettiğim konuları birleştirmeye çalışacağım.
Hızlı yaşıyoruz, sürekli olarak koşuyoruz ve kimi zaman bu koşturmaca içerisinde taktığımız maske arkasındaki gerçekler küçük aralıklardan dışarı sızıyor. Mesela koşturmaca ve sabırsızlık içerisinde yaptığımız görüşmelerin sonunda, tam da telefon kapanırken, gerçek ses tonumuz ve/veya yorumumuz çıkıyor meydana … İç çekiyor, “gerçek” bir yorum yapıyor, hiddetleniyor, dalga geçiyor, yeriyor veya kızıyoruz.
Koşturmacaya göre kendimizi ayarlayamadığımız zamanlarda çıkıyor gerçek ortaya … Telefon sadece bir araç ama uyamadığı için bize, zaten uyması da gerekmediği için, çıkıyor derinlerdeki gerçekler meydana …
İletişim önemlidir … Telefondaki son ses önemlidir … Gerçek yaşamlarını yaşayamayanlar, maskeler arkasında olanlar, gerçek cümleler kuramayanlar için çok önemlidir …