Zaman yönetimi başlı başlına bir konu, ders ve hatta çözülemez bir problem olarak değerlendirilebilir. Ancak, kısıtlı bir süre ve mekana sıkışan yaşantımız çerçevesinde “zaman yönetimi” konusu ele alındığında çözülebilir bir problem olmalı. Değil mi ? 😄
Beklenmedik gelişmeler diye bir tanımalama yapınca beklenen gelişmeler nedir, nasıl farklılaşır belirlemek gerekiyor. Beklenen gelişme, olağan sürecin sonunda oluşacak durumlar olarak sabitlenirse, bunun dışında kalan her şey beklenmedik gelişmeler olur sanırım …
Ne kadar basit bakıyorum değil mi ? Hem de geçmiş yazılarıma bakıldığında ve hatta beni tanımaya başladığınızda ne kadar da sıra dışı bir durum … Ben ve basit yaklaşımlar.
Aslına bakılırsa başlıkta belirtilen zaman yönetimine konusuna bakıldığında, eğer bir problem var ise beklenmedik gelişmeler sözkonusudur yaklaşımı nedeniyle bu değerlendirmelerim. Tabii ki, normal koşullarda zaman yönetimi için çeşitli yaklaşımlar var ancak sürekli olarak ortaya çıkan beklenmedik gelişmeler zamanın yönetimini zorlaştırıyor ve hatta yönetilemeyen zaman dönüşümüne neden oluyor.
Nedir beklenmedik gelişmeler. Çok sayıda olay ve/veya durum bu kategoride değerlendirilebilir, hastalık, kapsayıcı bir şekilde (ekonomik, siyasi, insani v.b.) sıkıntılar, yüksek beklentiler, az zamanda bitirilmesi gerekenler vs. vs.
Ne zaman yönetimine değineceğim ne de beklenmedik gelişmelere …
Özetle vurgulamak istediğim, kişinin zaman yönetimi problemi ile başa çıkabilmesi için öncelik bireysel temel uygun ortam koşullarına sahip olması lazım. Bunlar ise, yine bence, yine son dönemde deneyim ettiğim üzere, iç huzur, tatmin, hayaller, umut, heves.
Beklenmedik gelişme ise işte burada belirttiğim uygun bireysel ortam koşullarının kaybedilmesi. Kişi, temel koşullarında, ki bunlar aslında içsel kavramlar, noksanlık hissediyorsa ne zamanı yönetebilir ne de beklenmedik gelişmeler karşısında bir duruş sergileyebilir.
Kişisel gelişim kitabı girişi gibi oldu değil mi ? 😄