Featured image of post Dijital İçeriklerimiz ve Erişim

Dijital İçeriklerimiz ve Erişim

Çevrimiçi hizmet sağlayıcılara erişim kısıtları dijital içeriklerimize erişim konusunu tekrar ele almayı gerektiriyor.

Günümüzde cep telefonu, tablet gibi mobil cihazlar öncelikli olmak üzere kullandığımız elektronik aletler ile ürettiğimiz veri giderek artıyor.

Bu yazıda akıllı cihazlarımız tarafından üretilen verileri incelemeye almıyorum. Ancak 2030’lu yıllara gelindiğinde(*) 30 Milyar IoT bağlantısının öngörülüyor olması bu alanın da titizlikle ele alınması gerektiğini bizlere gösteriyor.

Akıllı cihaz konusuna değindiğimizde toplanan verilerden de bahsetmek gerekebilir. Kısa örnekler verecek olursak; çevresel (sıcaklık, hava kalitesi vb.), kişiye özel (sağlık bilgileri, konum vb.) ve cihaza ait (çalışma süresi, kullandığı malzeme miktari vb.) veriler olarak gruplayabiliriz. Bu verilere erişim ve kullanımı tartışmaya açık.

Ancak bu yazıda hedef bireysel olarak ürettiğimiz veriler. Yazılarımız, fotoğraflarımız, mesajlarımız, videolarımız ve hatta çeşitli kaynaklardan temin etiğimiz özel veya genel verilerimiz çevrimiçi sistemlerde yer alıyor.

Bugün gelinen noktada çeşitli nedenlerle bu sistemlere erişemediğimizi görüyoruz. Erişim kısıtlarına ek olarak servis sağlayıcıların kapanması, servis politikasını değiştirmesi veya çok farklı nedenler karşımıza çıkıyor.

Sorular ve Sorunlar

Bu konuyla ilgili sorular ve sorunlar nedir ?

Bu noktada en önemli konunun verilerimize yönelik farkındalığımızın artması olduğunu düşünüyorum.

  • Hangi veri paylaşılabilir ?
  • Ücretsiz erişim sağlayan sistemlerin veriye erişimi hangi seviyede ve etkisi nedir ?
  • Ürettiğimiz verilerin hangilerini yedeklememiz gerekiyor ?
  • Verilerimizin saklanması ve uygun olanların paylaşımı için ne yapmak gerekiyor ?
  • Veri kaybının etkisi nedir ?

Ne Yapmalı ?

Peki biz bu noktada neler yapabiliriz ? Yukarıdaki sorular ve sorunlar sıklıkla gündeme getirilmekte, erişim veya izinsiz kullanım gibi gündemlerle tartışılmaktadır.

Sorulardan yola çıkarak öncelikle ürettiğimiz veriyi kaynağında sınıflandırmanın önemli olduğu düşünüyorum. Özellikle üretilen veri yönetilemez duruma gelmeden çektiğimiz fotoğraftan yazacağımız kısa çevrimiçi bir ifadeye kadar yukarıdaki sorulara cevap arayarak değerlendirme yapmalıyız.

Önemli olduğunu değerlendirğimiz tüm içerikleri yedeklemeliyiz.

Mümkünse kendi sistemlerimizde (bilgisayar, harici disk, NAS gibi) verilerimizi tasnif ederek kayıt altına almalıyız. Mevcut çevrimiçi servislerin ücretli hizmetleri bulunuyor olmasına rağmen özellikle günümüzün dinamik ve etki edilmesi mümkün olmayan akışı nedeniyle önemli dosyaların yerel yedeklerini bulundurmalıyız.

Servis sağlayıcının ve/veya alan adının erişime kapatılması gibi durumlarda çözüm olmamakla birlikte, bireysel yayınlarımızı kendi alan adımız üzerinden gerçekleştirmeliyiz. Bu öneri özellikle sosyal medya mecralarında marka oluşturmaya çalışan bireylerin görünürlülüğün devam etmesi açısından önemli olduğu değerlendiriyorum.

Mobil cihazlarımızda bulunan yerel saklama özellikli not alma uygulamaları ile dijital verilerimizi ve notlarımızı kayıt altına almak üzere yöntemler gereliştirmeliyiz. Bu konuda yazılım ve yöntem önerilerimi ayrıca paylaşmayı hedefliyorum.

Son dönemde özellikle internet sitemin altyapısını rahatlıkla taşınabilir bir yapıya taşımıştım. Sonraki aşama olarak ise önemli paylaşımlarımı internet sitem içerisinde de konumlandırmayı hedefledim. Uzun bir süredir dijital not alma ve planlama konusunda da çalışmalarım oluyor. Tabii kullanıcıların ürettikleri verileri ve alışkanlıkları değerlendirerek ilerlemesi daha uygun olacaktır.

Son soru olarak; acaba bu kadar veri üretmemiz gerekiyor mu ? Bunu düşünerek başlamak daha iyi olabilir.

Kaynak

comments powered by Disqus
Hugo ile oluşturuldu.
Stack teması Jimmy tarafından tasarlandı